Gelişim geriliği çocuğun gelişiminin olması gereken zamandan daha geç tamamlanması olarak tanımlanır. Bunlar; konuşma ve dil gelişimi, motor gelişim, sosyal gelişim ve bilişsel gelişim alanlarındaki gerilik olarak ortaya çıkabilir. Otizm spektrum bozukluğu ise doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Çocuklarda gelişim geriliği farklı nedenlerden kaynaklanabilmektedir. Bu durum hem biyolojik nedenler hem de çevresel sebeplerden (çok fazla ekran kullanımı, uyaran ve ilgi eksikliği, aşırı koruyucu ebeveyn tutumları) kaynaklı olabilir. Otizmin ise biyolojik ve genetik sebepleri vardır.

Otizm doğuştan gelen bir yetersizliktir. Bebeklik döneminde ilk belirtilerini göstermeye başlar. Gelişim geriliği ise sonradan oluşabilir.

Gelişim geriliği ve otizm spektrum bozukluğunu belirtiler açısından da farklılık göstermektedir. Gelişim geriliği olan çocuklarda görülen en belirgin belirtiler geç konuşma, yürüme, koşma gibi becerilerde gecikme, sosyal becerilerde yetersizlik, saldırganlık ve hırçınlaşmadır. Otizmin belirtileri ise isimle seslenilmesine cevap vermemek, tek başına olmayı tercih etmek, göz temasından kaçınmak, sallanma, kendi etrafında dönme ya da çırpınma gibi hareketleri sürekli olarak tekrar etmek, birtakım rutinler oluşturmak ve bunların bozulmasına tahammül göstermemek olabilmektedir.

Otizm ile gelişim geriliği birbirinden farklıdır. Bu nedenle çocuklarda şüpheli görülen bir durumda mutlaka bir uzmana danışılması gerekir. Erken teşhis ile otizmli birinin günlük hayata adapte olması, var olan gelişim geriliklerinin zamanla düzelmesi sağlanabilir. Bu nedenle her iki durumda da erken teşhisin önemi hayatidir.