Otizm, sözel (konuşma) ve sözel olmayan iletişim (jest, mimik, beden dili), sosyal etkileşim, yaratıcılık ve sembolik oyunlarda yetersizlikler; takıntılı, tekrarlayan davranışlarla tanımlanan bir nörogelişimsel bozukluktur.
Otizmli bireylerin düşünme ve anlama özellikleri;
1. ANLAMIN ANLAŞILMASINDA YETERSİZDİRLER:
Davranışlar, olaylar, beceriler, düşünceler arasındaki bağlantıları anlamakta güçlük çekerler. Kendi dünyaları birbirinden farklı bir sürü deneyim ve istekten oluşur. Bunlar arasındaki ilişkiler, altta yatan temalar, nedenler veya prensipler onlar için belirsizdir.
Davranışlar arasındaki neden sonuç ilişkisini kavramakta zorluk çekerler. Özellikle kendilerinden ne istendiğini, ne beklendiğini ve çevrede olup biteni anlamada güçlük çekerler. Bu nedenle sosyal ortamın gerektirdiği kuralların altında yatan mantığı kavramakta zorlanırlar ve sosyal becerileri kazanmaları, çevrelerini gözlemleyerek, kendiliğinden gelişmez. Her bir sosyal davranışı tek tek öğrenmeleri gerekebilir.
2. DETAYLARA AŞIRI ODAKLANMA NEDENİYLE, BÜTÜNÜ ALGILAMAKTA ZORLUK ÇEKERLER
Çok ufak ayrıntıları, özellikle görsel ayrıntıları fark etmede çok başarılıdırlar. Örneğin bir oyuncak arabanın kenarındaki minicik bir yazıyı görebilirler. Bu detaya takılıp arabayla ilgilenip onunla oynamaya başlayamazlar. Bazıları ise farklı duyusal detayları fark etme özelliğine sahiptirler. Bu nedenle yemek odasına girdiklerinde masadaki yemeğe yönelmeyip, vantilatörün sesi hakkında yorum yapabilirler. Arabada radyo dinlerken dinledikleri müziğe değil, radyonun istasyonuna veya markasına odaklanıp bundan söz edebilirler. Sorun, ilgi gösterdikleri detayın o andaki durum/ olay/ beklenti vb açısından önemli olup olmadığını değerlendirememeleridir. Bulundukları ortamda, o anda yapılan etkinlik/iş vb. için önemli olan özelliklere ve yapılana değil, kendileri için önemli olana odaklanıp kalırlar, bu nedenle algılamaları gerekeni algılayamazlar.
3. İSTENİLEN NOKTAYA DİKKATLERİNİ VERMEZLER
Otizmli bireyler istenilen noktaya dikkatlerini yöneltmekte zorlanırlar. Bunun yerine kendileri için önemli ya da eğlenceli gelen şeylere odaklanırlar. Bir konudan diğerine odaklanmaları da çabuk değişir. Odada sizin söylediğiniz kelime yerine uzaktan gelen bir sese odaklanabilirler. Dışarıda dalları rüzgarla hareket eden bir ağaca odaklanıp masanın üzerindeki nesneye yönelmekte zorluk çekebilirler. Bulundukları ortamdaki pek çok uyarandan hangisini seçeceklerini, neye dikkat etmeleri gerektiğini ayırt etmekte zorluk çekebilirler.
4. SOMUT DÜŞÜNÜRLER
Soyut ve kavramsal düşünme süreçlerinde problemler vardır. Bazıları soyut kavramları çalışmalarla kazanabilirken, bazıları asla kazanamayabilir.
Otizm bireyler için kelimelerin tek bir anlamı vardır, ikinci bir anlamı veya mecazi anlamı öğrenmekte zorlanabilirler. Bu nedenle soyut kelimeleri, sembolik anlatımları, atasözlerini, deyimleri, mecazi anlamı olan kelimeleri anlamakta zorluk çekerler. Bilginin soyutlanmasında, muhakeme etme, kavramsal problem çözmede, yorumlamada zorluk çekerler.
5. FİKİRLERİ BİRLEŞTİRMEDE ZORLUK ÇEKERLER
Otizmli bireyler için olayları, kavramları tek tek öğrenmek, anlamak kolaydır. Olaylar, fikirler arasındaki bağlantıyı kurmakta zorluk çekerler. Özellikle birbiriyle zıt görünen kavramlarla ilişkili bilgileri anlamada / birleştirmede sıkıntı yaşarlar.
6. DÜZENLEME VE BİR SIRA İZLEMEDE ZORLUK YAŞARLAR
Bir işi organize ederken istenilen sonuca ulaşmak için çeşitli elemanların bir araya getirilmesi gereklidir. Örneğin sandviç yapacağımız zaman gereken malzemelerin alınıp bir araya getirilmesi gereklidir. Otizmli bir birey çoğul bilgileri bir araya getirmede zorluk yaşadığı için, hangi malzemeler var, hangi aletler kullanılacak, eksik olanların önceden temin edilmesi vb. pek çok bilgiyi bir araya getirme, gerekli hazırlığı yapma yani organizasyon yapmada güçlük çeker.
Sırayla yapılması gereken işleri yaparken de zorluk yaşarlar. Basamaklar arasındaki ilişkiyi veya sonuçla kalan basamaklar arasındaki ilişkiyi kurmada başarılı olamazlar. Örneğin giyinirken izlenmesi gereken sırayı atlayabilirler.
7. GENELLEME YAPMADA ZORLUKLARI VARDIR
Öğrendikleri bir beceri ya da davranışı genelde bir durumda öğrenir ve bunu başka durumlara genelleyemezler. Örneğin merdiven basamaklarını çıkarken 10 kadar sayan bir çocuk masanın üzerine konan oyuncakları sayamayabilir. Öğrendiği bir beceriyi farklı materyallerle, farklı ortamlarla ve farklı kişilerle çalıştıkça bu beceriyi genellemeyi öğrenir. Genelleme sürecine ulaştıktan sonra gereksinim duyduğunda bu beceriyi kullanabilir. Okulda gayet iyi yaptığı eşleştirmeyi evde yapmayabilir.