Otizm, kişinin çevresiyle sözel veya sözel olmayan uygun iletişim, ilişki ve sosyal etkileşimi kuramaması şeklinde ifade edilebilen yaygın gelişimsel bozukluktur. Göz teması,jestler, mimikler,ortak dikkat gibi sosyal iletişim ve taklit, oyun gibi sosyal etkileşim becerilerindeki yetersizlikler otizmde karşılaşılan sorunlardandır. İletişim ve sosyal etkileşimin en önemli yolu dildir. Dil ve iletişim birbirinden farklı ama bağımlı kavramlardır. Dil gelişmiş bir iletişim aracıdır. Otizminde en belirgin özellikleri dili anlama ve konuşmada yaşanan sınırlılıklardır.
Otizmdeki sözel olmayan iletişimsel sorunlar; insan yüzüne, ilgi çekici nesnelere, seslere tepkisiz kalma, etrafındaki objelere-oyuncaklara ilgi duymama onları almama ve yakalamama, jest ve mimik kullanmama, isteklerini davranış problemler ile ifade etme şeklinde örneklendirilebilir.
Sözel iletişim becerisi daha çok dil gelişimi ile gerçekleşir. Normal gelişim gösteren çocuklarda dil gelişimi; babıldama (0-3 ay), mırıldanma (3-6 ay), mırıldanma tekrarı (6-9 ay), ses sözcük dönemi( 9-12 ay), tek sözcük dönemi (12-18 ay), iki sözcüklü ifadeler (18-24 ay), daha fazla sözcükle ifade dönemi (2-3 yaş), kurala uygun konuşma (3-6 yaş) şeklindedir.
Tüm bu beceriler özetlenecek olursa sırasıyla bakma, dinleme, oyun, anlama,konuşma, artikülasyon şeklinde ifade edilebilir. Bu beceriler göz önüne alındığında otizmli bireylerde alt basamaklarda sorun yaşanmaktadır. Bakma, dinleme, göz teması, ikili iletişimler gibi temel basamaklarda sınırlılıklar gözlemlenmektedir. Temel basamaklar kazanıldıktan sonra dil gelişimi bu basamakların üzerine inşaa edilmelidir. Bu inşaa bireysel eğitim , konuşma terapisi ve aile rehberliği ile güzel sonuçlar doğuracaktır.