Bebekler yaşamının ilk yıllarında ihtiyaçlarını refleksif olarak ağlama ile dışa vurur, bu ihtiyaçlar karşılandığında bebek rahatlamaya başlar ve ağlama son bulur. Bebek, ebeveyn ile daha uzun süre göz teması kurmaya, yüz hatlarını incelemeye ve bunlardaki değişiklikleri okumaya ve yorumlamaya, sesler çıkartarak iletişim kurmaya başlamaktadır. Bebeğin ve ebeveynin ilk iletişimi henüz yaşamın ilk yıllarında başlamaktadır. Bebekte bahsedilen sosyal iletişim ve etkileşimdeki basamaklar önem verilerek takip edilmelidir. Otizmli bebeklerde ilk göstergeler dil ve iletişim alanındaki gecikmeler veya motor gelişim yönündeki bozulmaları oluşturmaktadır. Otizm spektrum bozukluğu sosyal etkileşim ve iletişimdeki bozulmalar ile sınırlı ilgi alanları ve basmakalıp davranışlar ile karşımıza çıkan nörogelişimsel bir bozukluktur.
Erken dönem bebeklerde gözlemlenen riskler iletişim becerilerinde; babıldama döneminde gecikme veya ses çeşitliliğinin az olması, isme tepki vermeme, konuşan kişinin yüzüne bakmama, göz temasında sınırlılık, sosyal gülümsemenin sınırlı olması, karşılıklı oyunlardan kaçınma, mimik kullanımlarında sınırlılık, sınırlı alıcı ve ifade edici dil becerileri, nesnelere veya nesne üzerinde bir noktaya aşırı odaklanma, nesneleri işlevine uygun kullanmama, motor taklit gelişiminde gecikme gibi belirtiler görülmektedir.
Sosyal etkileşimi düzenlemekte bakışı koordineli kullanma ve ortak dikkat gelişimi büyük öneme sahiptir. Ortak dikkat gelişiminde bebekler üç noktaya odaklanmaktadırlar. Dikkati paylaşmak, duyguyu paylaşmak, niyeti paylaşmak ilk bir yılda bebekler dikkatini önce ebeveynleriyle sonra ebeveyn ve nesne ile paylaşmaktadır. Araştırmalar otizmdeki erken dönem belirtilerin ve gelişimde ilk bozulmalardan birinin ortak dikkat gelişiminde olduğu vurgulanmaktadır.
Motor gelişim basamaklarının da aynı şekilde önemle incelenmesi gerekmektedir. Otizm belirtileri gösteren bebeklerde motor gelişimde gecikme veya farklılıklarında olması, tekrarlı davranışların fazlalığı, duruş bozukluğu atipik kas tonusunun gözlemlenmesi, hareketlilikte azalma gibi durumların gözlemlendiği görülmüştür.
Yukarıda belirtilen risk durumlarının gözlemlenmesi durumunda vakit kaybetmeden hekime başvurmanız erken tanı yani erken müdahale kısmında önem taşımaktadır.